SEYYAH ; Gezen ,turist ,seyahat eden manalarına geliyor ve sayfa başlığında neden bunu kullandığımın altında yatan tercih sebebimi (Meslek olarak da Turizm Seyahat Acentacı olmamın da etkisiyle) aşağıda ki yazımda kısaca izah etmeye çalışacağım.
Seven ,sevmeyen ,tanıyan ,tanımayan ,dost olan ,düşman olan ,aynı görüşte olan ,ayrı görüşte olan ve bu şekilde örneğini çoğaltabileceğim her kim varsa herkes hoşgelmiş sefalar getirmiş.Herkes gibi bizim de SEYYAH ve konuk olduğumuz ,en önemlisi hepimizin paylaşma zorunda olduğu bu tek dünya da ,her bireyi olduğu gibi kabullenerek yaşama erdemliliği yani insan olabilme sanatını icra etmeye çalışan tüm kardeşlerim hoş geldiler.Mevlana Celaleddin-i Rumi Hz. (Rh.a.) in de buyurduğu üzere ;''Gel,gel ne olursan ol gel, ister kafir,ister mecusi,ister puta tapan ol,gel.Bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir, yüz defa tövbeni bozmuş olsan da yine gel.''.Bu ne müthiş bir anlayıştır idrak gerek.
Sözleri ile bizlere ışık tutan ufkumuzu ve ufkumuzun menzillerini genişleten nice ALLAH (c.c.) dostları yaşadı ,yaşıyor ve yaşayacak inşallah ,onların bu dünyada kendilerini Seyyah olarak görmeleri benim için her zaman örnek olmuştur.Onların bu bakış açıları derinlemesine değerlendirildiğinde aslında bütün meselelerin çözümlerine ulaşmada araç olacak bir görüş olduğunu anlıyoruz.Bu dünyada Seyyah olmak ,evet işte geldik ve gidiyoruz,bir kaç vakitlik konaklama yeri olan dünyanın konumu bu ,dünya da herşeyin bir sonu var ,bu herşeye bizim de dahil olduğumuzu unutmamamız gerek.Bizim de bir sonumuz olacak elbette bu dünyada,ancak sondan önce başa gelelim; evet Aşık Veysel'in de söylediği gibi ''iki kapılı bir han da gidiyorum gündüz gece'' ,ne güzel bir tarif ,ne güzel bir anlatım ,tabii anlayana.Bu seyahatin başlangıcı Berzah alemindedir ancak o meseleye girmeyeceğim,çünkü o evvelin evveli oluyor,ben evvel ile yani dünyadaki seyahatimizin başlangıcıyla yetineceğim.
Bu nasıl bir seyahat ve bu nasıl bir seyyahlıktır ki;Seyyahın seyahat edeceği yer ,seyahat edeceği zaman ve seyahate kimlerle başlıyacağı o yüce Rabbimizin (c.c.) takdiri doğrultusunda gerçekleşiyor.Akıl sahibi olan herkes muhakkak kendisine bazı içsel sorular sormuştur ve soracaktır da.Ben kimim sorusunu muhtemelen herkes kendi iç dünyasında sormuştur ve belki de ömrü boyunca bu sorunun yanıtını arıyacaktır.Bu soru uhdesinde çok derin anlamlar taşımakta olup yanında bazı soruları da beraberinde getirir,mesela ; ben neden bu anne-baba nın evladıyım ve neden burada ve bu zamanda dünyaya geldim? Ne garip değilmi sen sana ait olduğunu zannederken hayatına dair hiç bir irade, daha başlangıçta dahi sana ait değil.Allah (c.c.) daha işin başında mutlak iradenin kendisi olduğunu böyle büyük delillerle gösteriyor ama görmeye gönül gerek göz değil.O gönül ki artık Arif olmuştur tarifede ihtiyaç duymaz.Arif olan gönüller ne aradığını ve aradığını nerede bulacağını ,seyyah olduğu bu dünya da kılavuz olmadan zorlanacağını bilir.Gönül dostu olanlar aradığını bulmada gayret sarfeder ve neticeye ulaşmada Allah (c.c.)'ın yardımına mazhar olurlar.Bu konuya bir örnek teşkil etmesi hasebiyle ,hepizin aşina olduğu tanıdığı ve bildiği Leyla ile Mecnun bir numune olarak aklıma geldi ,bahsetmekte fayda gördüğüm için zikretmeden geçemeyeceğim.Hepimizin de bildiği gibi Mecnun tarifi mümkün olmayan bir muhabbet ve aşk ile Leyla'ya aşıktır,ona ulaşmak için harcadığı o kadar çabadan sonra Leyla ya ulaşınca bir de anladı ki; O aslında Leyla'nın nezdinde Mevla yı aramaktaydı, Leyla da kendisi gibi bir ölümlü ve o da bu dünyadaki herşey gibi gelip geçiciydi ve bu idrak onu Mevla'ya ulaştırdı.Evet, o Baki olan Allah (c.c.)'ı arıyordu ve Allah (c.c.)'da ona kendisini buldurttu.Rabbim dilerse neler yapar,kendisini bulmak isteyene neler gösterir ,insan yeterki o derde düşsün.
Bu dünya da Seyyah olan bizler ne limanlara,ne hanlara uğradık ne hancılarla ve ne seyyahlarla karşılaştık kim bilir.İlerleyen zamanlarda ben de sizler gibi bir Seyyah olarak yeni açtığım bu sayfada dünya seyahatime dair güzel hatıralarımı paylaşmak istiyorum.Bu paylaşımlarımda sizlerin de bana yol gösterici olacağınızı temenni ediyor ve yazımı Pir Sultan Abdal'dan alıntı bir cümle ile tamamlamak istiyorum,sevgi ve muhabbetle..
Seyyah olup şu alemi gezerim - Bir dost bulamadım gün akşam oldu (Pir Sultan Abdal)
A. Gungor Tumsa
31.05.2011.